
Halk arasında Basur olarak isimlendirilen hemoroidal hastalıkla ilgili internet ortamında gerek bilimsel, gerek se bilimsel olmayan pekçok tedavi şekli yer almaktadır. Hastalar arasında kafa karışıklığına neden olan bu durumu onların anlayabileceği bir dille özetlemeye çalışacağım.
Hemoroidler kalın barsağın son kısmında makat girişinde bulunan damar ve bağ dokusu yastıkçılarıdır. Normal anatomik yapılardır. Ancak aşırı şişip makat dışına çıktığı veya kanamaya yol açtığı zaman Hemoroidal hastalıktan bahsedilir.
Hemoroidler iç ve dış olarak ikiye ayrılır. Dış hemoroidlerde ağrı ön plandadır. İç hemoroidlerde ise dolgunluk, akıntı ve kanama daha çok görülmektedir. İç hemoroidler makat dışına sarkma özelliklerine göre 1 ile 4. arasında derecelendirilmektedir.
1. ve 2. derece hemoroidler, gaitanın yumuşatılması, lifli beslenme ve laksatiflerle tedavi edilebilmektedir. Tıbbi tedavinin başarısız olduğu durumlarda lastik band ile boğma, büzücü ilaç enjekte etme veya kızıl ötesi ışınla yakma gibi ayaktan tedavi şekilleri mevcuttur ve sonuçları yüz güldürücüdür.
Hemoroidal dokular prob ile dondurularak veya lazer ışını ile koagüle edilebilir. Ancak donan veya yanan dokularda oluşan nekrozun derinliğini kontrol etmek zor olduğu için sık kullanılan bir tedavi değildir.
Hemoroid ameliyatı(Hemoroidektomi) şu durumlarda uygulanmaktadır.
1-Ayaktan tedavinin mümkün olmadığı 3 ve 4. derece hemoroidal hastalık.
2-Boğma veya ışınla yakmaya uygun olmayan dış komponenti de olan hemoridal hastalık.
3-Akut tromboze , ciddi ağrıya yol açan ve gangren gelişmek üzere olan inkarsere hemoroidal hastalık.
Merkezimizde gangrenli vakalarda ultrasonik disektör ile hemoroidektomi, gangrensiz vakalarda ise LONGO (stapler hemoroidopeksi) ameliyatını tercih etmekteyim.